ADIMIZ : DEVLET ADAMI CELAL BAYAR
Celal Bayar, her türlü zorluk, cefa ve
olanaksızlıklara rağmen, dirayetli, iradeli, cesur ve azimli bir
lider olarak mücadele verdiği her alanda başarıya ulaşan, görüş ve
eylemleriyle kendinden sonra gelenlere öncülük ve önderlik eden
yakın tarihin en önemli şahsiyetlerinden biridir.
Cumhuriyetin
kuruluşundan itibaren önemli görevler alan, başarılı
bürokratlığının ve iktisatçılığının yanı sıra, ulusal mücadele
döneminde sergilediği mücadeleyle de her türlü takdiri kazanan
Bayar, çok partili demokratik yaşama geçişimizde oynadığı etkin
rol ile de Türk siyaset tarihinde önemli bir misyon üstlenmiştir.
Atatürk’ün son başbakanı, İlk sivil Cumhurbaşkanımız
Celal Bayar, 1883 yılında Bursa Gemlik-Umurbey köyünde doğdu, ilk
ve orta öğreniminden sonra adalet, reji ve bankacılık sahasında
memuriyet görevlerinde bulundu. 1908 yılında İkinci Meşrutiyet'in
ilânından sonra İttihat ve Terakki çalışmalarına katılarak bu
cemiyetin İzmir Şubesi Genel Sekreterliğini yaptı.
1920 yılında
Bursa milletvekili olarak Büyük Millet Meclisi'ne katılan Bayar,
aynı tarihte İktisat Bakanlığı'na vekalet etti.
Çerkez Ethem'in isyanı sırasında, Ethem'i ikna etmek
için gönderilen heyete başkanlık etti. 12 Ocak 1920'de toplanan
son Osmanlı Mebusan Meclisi'ne Saruhan Sancağı Milletvekili olarak
katıldı. Türk Ulusal Mücadelesinin başlaması ile birlikte
Anadolu'ya geçerek “Galip Hoca” namı ile özellikle Bursa ve
dolaylarında halkı düşmana karşı teşkilâtlandırdı.
1921'de İktisat Bakanlığı'na getirildi. Lozan
Barış Konferansı'na müşavir göreviyle katıldı. 1923 seçimlerinden
sonra İkinci Büyük Millet Meclisi'ne İzmir Milletvekili olarak
girdi. 1924'te Türkiye İş Bankası'nı kurma görevini üstlendi.
1937'de Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 14. Başbakanı
olarak tayin edildi ve ilk kabinesini kurdu.
CHP'de arkadaşları ile 1945'de Dörtlü Takrir'i
verinceye kadar görev aldı ve bu tarihte Adnan Menderes, Fuat
Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti'yi kurdu ve
başkanlığına getirildi. 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde genel
başkanı bulunduğu Demokrat Partinin iktidarı büyük çoğunlukla
kazanması ile 22 Mayıs 1950'de toplanan Türkiye Büyük Millet
Meclisi Bayar'ı Cumhurbaşkanlığına seçti.
1954-1957 genel seçimlerinden sonra da Meclis
tarafından Cumhurbaşkanlığına seçilen Bayar, 10 yıllık
Cumhurbaşkanlığı döneminde Adnan Menderes'i başbakan olarak tayin
etmiştir. 10 yıl boyunca sürdürdüğü bu görevden 27 Mayıs harekâtı
ile 1960 yılında ayrıldı. Yassıada Mahkemesi tarafından idama
mahkum edildi (15 Eylül 1961). Cezası daha sonra müebbet hapse
çevrildi. Yassıada'dan Kayseri Bölge Cezaevi'ne nakledilen Bayar,
7 Kasım 1964 tarihinde rahatsızlığı nedeniyle serbest bırakıldı.
22 Ağustos 1986 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
İlk defa bir
Türk Cumhurbaşkanı olarak Aralık 1952’de Batı Trakya Türkleri,
Celal Bayar tarafından ziyaret edildi ve bu ziyaret esnasında da
bölgedeki ilk Türk Lisesi (Gümülcine’deki Celal Bayar Lisesi)
açıldı. Bayar’ın Türk Yunan Nüfus Mübadelesi, Batı Trakya ve
Kıbrıs Türklerine yönelik çalışmaları Türklüğe önemli
katkılarıdır.
Bayar yazdığı “Kayseri Cezaevi Günlüğü (Yapı Kredi
Yayınları-Tarih Dizisi)” kitabında yaklaşık üç yıl kaldığı Kayseri
Cezaevi'ndeki günlerini ve Yassıada anılarını aktarmaktadır. “Ben
De Yazdım, Milli Mücadeleye Gidiş , (Cilt: 1-6, Sabah
Kitapları/Türkiye'den Dizisi)” de Osmanlı Devleti’nin son
yıllarını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarını; Meşrutiyet
Devri'nin seçme olaylarını, Mondros Mütarekesi'nden bu yana ulusal
mücadeleyi, Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunu ve ilk
çalışmalarını, ilk meclis hükümetlerini, Atatürk'ü ve
devrimlerini; anılarına, yaşadıklarına ve belgelere dayandırarak,
Türkiye'nin 20. yüzyıldaki siyasal tarihine önemli bir tanıklık
yapmaktadır. Bayar, bir yandan da, kendi deyişiyle, "genç nesiller
için yararlı olacağı düşüncesi ile, özelikle devrimlerin meydana
gelmesini zorunlu kılan tarihi neden ve etkenler" üzerinde
durmaktadır.
Celal Bayar'da Atatürk sevgisi ve vefası
önemlidir. Bayar, Tek Parti rejiminde en içerikli hükümet programı
olan 8 Kasım 1937’de Meclis’te okuduğu programda 44 defa Atatürk’e
atıflarda bulunmuştur. Bayar'ın 1953'te Anıt Kabir'deki sözleri de
çok vecizdir: "Sen bizimdin. Seni halife yapmak, padişah yapmak
isteyenler oldu. İltifat etmedin, millî irade yolunu seçtin. Hayat
ve şahsiyetini milletin hizmetine vakfettin. Türk'ün gıpta ettiği,
taziz ettiği, övdüğü vasıflara mâliktin. Bütün bu meziyetlerinle
Türk'ün ta kendisi idin."
Büyük Türk Ulusu, 11 Temmuz 1992 tarihinde 3837
sayılı Kanunla kurulan Celal Bayar Üniversitesi’ne 3.
Cumhurbaşkanı, seçkin devlet adamı Bayar’ın adını vererek vefasını
göstermiştir.
Bir asrı geçen yaşamı boyunca Türk ulusuna ve
devletine önemli hizmetlerde bulunan 3. Cumhurbaşkanımız Celal
Bayar, mücadelesiyle, hizmetleri ve düşünceleriyle gönüllerde
yaşamaya devam edecektir.